Ordumuzun Kıbrısa Çıkışı

 

Kıbrıs Barış Harekâtı, adada artan Rum mezalimine karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin 46 yıl önce başlattığı ve Türk birliklerinin başkent Lefkoşa’ya girmesiyle sonuçlanan askeri harekâttır.

Ülkemizin yakın tarihindeki unutulmaz olaylardan olan harekât, Türk milletini eşi benzeri olmayan bir biçimde kenetleyen başarılı zaferlerden biri olarak tarihe geçmiştir. O dönem 12 Mart muhtırasının getirdiği askerî ortamdan yeni çıkılmış ve 1973 Ekim’inde yapılan seçimler sonucu sandıktan Cumhuriyet Halk Partisi – Milli Selamet Partisi koalisyonu çıkmıştı. 1974’ün Temmuz ayına gelindiğinde ise Rumlar, Kıbrıs’ta III. Makarios’u darbe ile devirdi. Böylece ‘enosis’ (Kıbrıs ve Girit’in Yunanistan’a katılması) projesinin ilk adımları atılmıştı.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, derhâl konuyu görüşmek için İngiltere’ye gitti. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan da Milli Güvenlik Kurulu’nu toplamıştı ve yapılacak askeri harekâtın detayları görüşülüyordu. 20 Temmuz sabahı, Kıbrıs semaları ilk kez Türk paraşütçüleriyle doldu. Mehmetçikler Lefkoşa yakınlarına inip Girne’ye çıkarma yapan diğer birliklerle buluşmayı planlıyordu.

Kıbrıs’ta Rum çetelerinin tacizinden bıkan Türk halkı, askerlerimizi sevinç ve coşkuyla karşıladı. İndirme yapan askerler diğer birliklerle birleşmek için dağları aşmak zorundaydı. Ancak Beşparmak Dağlarında beklenmedik bir taarruz ateşi başladı. Askerlerimiz gece boyunca ve sabahın ilk saatlerine kadar direnmeyi başardı. Günün aydınlanmasıyla hava, deniz ve karadan gerçekleştirilen müşterek harekât sonucu Rumlar kısa sürede bastırıldı. Ancak Rum çetelerinin Türk köylerine olan saldırıları son bulmuyordu.

ABD ve İngiltere, Türk ve Yunan tarafları Cenevre’de ateşkes için görüşmeye çağırdı. Tehdit altındaki Kıbrıs Türklerine daha fazla zarar verilmesini beklemek istemeyen ve görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağını anlayan Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Ankara’yı aradı ve 13 Ağustos’ta ikinci harekâtı başlatan o tarihi cümleyi kurdu: “Ayşe tatile çıktı.” 16 Ağustos’ta başarıyla tamamlanan ikinci harekât neticesinde bir taraftan Magosa’ya, diğer taraftan Lefke’ye ve Lefkoşa’ya varılarak Türk tarafının sınırları çizildi. Türk Silahlı Kuvvetleri, iki harekâtta toplam 498 şehit verdi. Kıbrıs Türk tarafında da 1600’ü aşkın kişi şehit oldu. Rum ve Yunan güçlerinde ise ölü sayısı 4 bini geçti.

Efendi Hazretlerimizin (Kuddise Sirruhû) Beyânları

Kıbrıs, Hazreti Osman (Radıyallâhu Anh) döneminde fethedildikten sonra uzun süre Müslümanların hakimiyetinde kalmış ve çevreye düzenlenen deniz seferleri açısından önemli bir merkez olarak hizmet görmüştür. Mahmud Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhû), barış harekâtının başarısının manevî arka plânına ilişkin şu ifadeleri kullanmıştır:

“Kıbrıs’ta sadece Rumlarla harp ettik zannetmeyin. Rus, Amerika ve diğer bütün kâfir devletlerle savaştık. Bu savaşta, «İşte bu (Kur’ân, faydası ve hayrı bol olan) çok mübarek bir kitaptır ki, onu (size) Biz indirdik! Öyleyse siz o (Kur’ân’a) hakkıyla uyun ve (hükümlerine muhalefetten) iyice sakının, tâ ki siz (gönderdiği kitapla amel ettiğiniz için Allah Te‘âlâ tarafından) merhamet olunasınız.» (En’âm Sûresi:155) âyet-i celîlesinin sırrı tecelli etti.

Rumlar, menzillerinden Müslüman askerlere ateş açıyorlardı. Müslüman kumandan gemiden çıkan askerlere, ‘Allah Allah’ diyerek çıkmalarını emretti. Bu emre uyunca mayıs yağmuru gibi yağan kurşunlardan hiçbiri askerlerimize isabet etmez oldu. Savaşa katılan şahıslardan biri, harekât esnasında yaşananları, ‘Üzerlerine yürürken düşmanın attığı mermiler bize isabet edeceği anda gaipten bir el çıkıp onu engelliyordu.’ ifadeleriyle anlatmıştır.”

Müslümanların ilk fethinde olduğu gibi, i’lâ-yi kelimetullâh davasına bağlılıkta kararlılık göstererek bu başarılı harekâta vesile olanları rahmet ve minnetle yâd ediyor, hâlen aramızda bulunan gazilerimize sağlık, sıhhat, selâmet ve âfiyetler diliyoruz.

×
KIYAMDER Whatsapp iletişim hattı.

Bizi takip edin

Mail listemize kaydolarak gelişmelerden haberdar olun.