Sene-i Devriyesi (27 Kasım 1943)

 

SEYYİD ABDÜLHÂKİM ARVASÎ HAZRETLERİ

Rahmetullâhi Aleyh

(h.1281-1362 / m.1865-1943)

Doğumu ve Ailesi

Seyyid Abdülhâkim Arvasî, 1860 yılında Van’ın Başkale ilçesinde dünyaya gelmiştir.[1] Babası Seyyid Mustafa Efendi’dir. Annesi tarafından soyu Abdülkâdir Geylanî Hazretleri’ne ulaşır. Ataları, Bağdat’ın Hülagü tarafından işgalinin ardından sırasıyla Musul, Urfa ve Bitlis’e göç etmiş; en sonunda Mısır’da kalmışlardır. Ancak ailenin büyük oğlu Molla Muhammed bir süre Van’a gelmiş, burada Arvas adını verdiği bir köy kurmuştur. Kadirî Tarikatına mensup bu aile, “Arvas seyyidleri” diye tanınmış, günümüze kadar da varlığını sürdürmüştür. Efendimiz Sallallahu aleyhi ve Sellem’in soyuna dayanmaktadır.

Eğitimi

Seyyid Abdülhâkim Arvasî, ilk ve orta öğrenimini doğduğu ilçe olan Başkale’de almıştır. Bundan sonra Irak’a gidip oradaki çeşitli hocalardan icazetler almış ve Başkale’ye geri dönmüştür.

Hizmetleri

Seyyid Abdülhâkim Arvasî, Anadolu ve İran sınırında çok beldeyi ziyaret ederek irşatta bulundu. Bu sebeple zamanın padişahı Sultan II. Abdülhamid tarafından taltif edildi. Kendisine kalan mirasla Başkale’de bir medrese ve zengin bir kütüphane açmış, burada yirmi dokuz yıl ders vermiştir. 1. Dünya Savaşı sırasında Rusların Başkale’yi işgali ve Ermeni hareketlenmeleri sebebiyle ailesiyle birlikte Başkale’den göç etmiştir. Savaşın çetrefili sebebiyle çeşitli göç duraklarına uğramak zorunda kalan aile, en sonunda 1919’da İstanbul’a varmıştır. İstanbul’da Eyüp’teki Kaşgarî Dergahı’nın şeyhliğine atanmış, ayrıca Kaşgarî Camii’nin imamlık ve vaizliği de kendisine verilmiştir. Bu zamanda Medresetü’l-Mütehassisîn’de de ders okutmuştur. Tekkelerin kapatılmasının ardından kendi evinde tasavvufî sohbetlerle meşgul olmuştur. Necip Fazıl Kısakürek’in de sohbetlerine katılması sebebiyle farklı çevrelerce de adı duyulmuştur. Bunların yanında zatın Rabıta-i Şerîfe ve er-Riyazü’t-Tasavvufiyye adlı iki eseri de bulunmaktadır.

Tarikat Halifelikleri

1880 yılında Halidiyye Tarikatı şeyhi Seyyid Fehim’e intisap etmiş, bu zattan Nakşibendiyye, Sühreverdiyye, Kübreviyye, Çiştiyye ve Kadiriyye tarikatlarının halifeliklerini almıştır. Yine bu zat yoluyla Nakşibendiyye silsilesi Halid el-Bağdadî’ye ulaşır.

Seyyid Abdülhâkim Arvasî, 1898 ve 1908 yılında İstanbul ve Mısır üzerinden iki defa hacca gitti. Mekke’de görüştüğü Şeyh Ziya Masum Müceddidî, kendisine Üveysî hilâfeti de verdi.

Vefatı

Soyadı Kanunu’ndan sonra Üçışık soyadını alan Seyyid Abdülhâkim Arvasî, 1943 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Mezarı Ankara’daki Bağlum Mezarlığında ’dır.

Ağzından Dökülen Hikmet Damlaları

- Meşguliyet nimettir. Meşguliyet olmasa, şeytan vesvese verir.

- Cüzzam en sâri hastalıktır. Bununla beraber bir cüzzamlı ile kırk sene aynı odada kalan; aynı eşyaları kullanan kimseye, bu hastalığın geçmeme ihtimali vardır. Ancak kapısı ve merdivenleri ayrı bile olsa, tesadüf edilmese dahi, bir fâsık ile aynı çatı altında yaşandığı zaman zulmet geçmeme ihtimali yoktur.

- İslâmiyet ilim üzerine kurulmuştur. İlim olmayınca, hakikî din adamı kalmayınca, İslâmiyet bozulur. Bulut olmayınca, yağmur beklemek, mucize istemek olur. Allâh-u Teâlâ bunu yapabilir. Fakat âdeti böyle değildir. İslâm âlimi yetişebilmesi için, İslâm ilimleri meydana çıkıp, yayılıp, böyle yüz sene geçmesi lâzımdır.

- Kur'an-ı Kerim şifadır. Fakat şifa, suyun geldiği boruya tabidir. Pis borudan şifa gelmez.

- Ahmaklık, hatada ısrar etmektir.

 

[1]  Bazı resmî evrakta doğum tarihi 1865 olarak görülür.

×
KIYAMDER Whatsapp iletişim hattı.

Bizi takip edin

Mail listemize kaydolarak gelişmelerden haberdar olun.