Vefatının Sene-i Devriyesi

 

27 Mayıs 1960 darbesini müteakip büyük bir zulümle karşı karşıya kalan ve 17 Eylül 1961 tarihinde hayat yolculukları bu zulüm sebebiyle son bulan Adnan Menderes ve bakanları Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan’ı rahmetle yad ediyoruz

Merhûm Başbakan Adnan Menderes

Merhûm Adnan Menderes Bey’in tam adı, Ali Adnan Ertekin Menderes’tir. 1899 senesinde Aydın’da doğdu. Babası, İzmirli Kâtipzâde İbrahim Ethem Bey, annesi ise Aydınlı Hacı Ali Paşazâdelerden Tevfika Hanım’dır. Merhûm Menderes’in anne ve babası, kendilerini hatırlamayacağı kadar küçük bir yaştayken vefât ettiler. Yapayalnız kalan merhûm Menderes, 9 yaş gibi küçük bir yaşta bulunduğu sıralarda dedesinden kalan büyük bir çiftlik mirasıyla ‘Ağa’ mesabesinde biri konumuna geldi. Eğitimine İzmir İttihat ve Terakki Mektebinde başladı, ardından İzmir Amerikan Kolejinde okudu. Üniversite tahsil hayatını, Milletvekili olarak mecliste görev yaptığı dönemde Hukuk Fakültesinde tamamladı.

Son derece vatanperver bir genç olan Menderes, Birinci Dünya Savaşına sıtma hastalığı sebebiyle katılamadı; fakat Kurtuluş Savaşında başarı kaydederek İstiklâl Madalyası alanlar arasına girdi. 1929 senesinde, İzmir’in önde gelen ailelerinden Evliyazâde Fatma Berin Hanım ile evlenen Merhûm Menderes’in bu evlilikten; Yüksel, Mutlu ve Aydın olmak üzere üç oğlu oldu.

Siyâsî Hayatı

Evvela Serbest Cumhuriyet Fırkası bünyesinde siyasete atıldı. Bir süre sonra partinin kendisini feshetmesinin ardından, o dönem siyaset yapma hakkına sahip tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisine dâhil oldu ve 1931 senesinde yapılan seçimlerde Aydın Milletvekili olarak meclise girdi. 1945 senesine kadar TBMM’de komisyon raportörü olarak vazife yaptı. Kendisi de toprak kökenli bir aileden olduğundan, hassasiyetlerine bağlı olarak Toprak kanunu Tasarısına şiddetli bir şekilde karşı çıktı ve komisyondaki görevinden ayrıldı. Parti, kendilerine muhalefet hâlinde bulunan Refik Koraltan ve Fuat Köprülü gibi tanınan isimlerle birlikte Adnan Menderes’in de ihracına karar verdi.

Bu ayrılış, Demokrat Partinin temellerinin atılması için de bir başlangıç olacaktı ve kollar sıvanarak Demokrat Parti kuruldu. 1946 senesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinde ilk kez CHP dışında bir parti iktidara gelmişti; bu parti, Celal Bayar’ın Genel Başkanlığını yürüttüğü Demokrat Parti idi. Kütahya Milletvekili olarak meclise giren Menderes, partinin 2. adamı konumundaydı. Cumhurbaşkanı seçilen Celâl Bayar’ın partiden ayrılmasının ardından Menderes, 1950 seçimlerine partinin genel başkanı olarak girdi ve kesintisiz on yıl sürecek olan tek başına iktidarın Başbakanı oldu.

Başbakanlığı Dönemindeki Gelişmeler

10 senelik iktidarında beş ayrı hükümete Başbakanlık eden Menderes zamanında Türkiye, silkinerek her alanda büyük bir gelişim kaydetti. İç siyasetten dış siyasete, ekonomiden kalkınmaya, büyük ilerlemeler sağlandı. Sanayileşme ve şehirleşme hız kazandı, tarımda makineleşme başlatıldı. Ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, sigorta ve iktisat alanında önemli hamlelerde bulunuldu. Türkiye, onun döneminde kalkınma ile tanıştı.

Ezân-ı Muhammediyenin yeniden Arapça olarak okunması ve İslâmî ilimler eğitimi başta olmak üzere, mânevî hayat üzerindeki baskıların kalkması konusundaki gelişmeler vesilesiyle milletin nazarında büyük bir değer kazandı. Hassaten bu gayretleri neticesinde, Osmanlı devrinin sonu ve Cumhuriyet devrinin başındaki tek partili dönemin baskıcı ortamına şâhit olmuş olan Efendi Babamız Ali Haydar Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin duâsına mazhâr oldu. Sıralamış olduğumuz hassas icraatlarının yanı sıra merhûm Menderes, yurt dışında yaşama zorunluluğu sebebiyle sıkıntılı günler yaşayan Âl-i Osman’ın vatan topraklarına yeniden dönüşü konusunda atılan adımlara da öncülük etti. Darbe günlerini ve kendisini idâma götüren süreci kapsayan gelişmeler için muhtelif bahaneler öne sürülmüşse de, asıl sebebin, mezkûr icraatları olduğu düşüncesi, tartışma gündemini o günlerden bugüne hep meşgul etti.

Darbe Süreci ve İdamı

Türkiye, tarihinde olduğu gibi, büyük güç olma yolunda yeniden ilerlemeye başlarken bu ilerlemenin sekteye uğratıldığı bir döneme mahkûm edildi ve 27 Mayıs 1960 günü, muhtelif bahanelerle yönetime el konuldu. Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere yüzlerce kişi sanık olarak yargılandı.

Cuntacılar tarafından kurulan Yüksek Adalet Divanı 9 ay 27 gün süren dava süreci sonunda 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkûmiyetine; kalan 418 sanığın ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasına veya beraatına karar verdi. Milli Birlik Komitesi; Celâl Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celâl Bayar’ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961 tarihinde ve adet olduğu üzere sabaha karşı; Adnan Menderes ise İmralı Adası’nda 17 Eylül 1961’de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alınmasının akabinde, öğleden sonra saat 13:21’de idam edildi.

×
KIYAMDER Whatsapp iletişim hattı.

Bizi takip edin

Mail listemize kaydolarak gelişmelerden haberdar olun.